“Hep Birlikte Seyrediyoruz”

İranlı Turistleri Görmeyen Gümüşhane, Ankara’da Göle Maya Çalıyor

İranlı Turistleri Görmeyen Gümüşhane, Ankara’da Göle Maya Çalıyor İran’dan Kalkıp Gümüşhane’yi geçerek Trabzon’a ulaşan yabancı turistleri görmemekte inat ederken, sıla-i rahim haricinde Gümüşhane’ye gelmeyecek olan insanlar için Ankara’da Gümüşhane günleri düzenleniyor. Son günlerde Siyasi Parti İl Başkanlarının gündem oluşturan açıklamalarında olduğu üzere; Esnaf ve sanatkârların zor günler geçirdiği, Gümüşhane’ye yapılan yatırımların esnafa yansımadığı konuşulurken, Ankara’da ise “Ya tutarsa” minvalinde adeta göle maya çalınıyor. Son günlerde Gümüşhane il merkezinden geçen transit yolda İran plakalı araçların yoğunluğu dikkat çekiyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Nevruz tatili ile birlikte Trabzon, İranlı turistlerin akınına uğruyor. Genel olarak beyaz renkli araçları; beyaz mavi ve kırmızı renkteki plakaları ile birlikte binlerce kilometre yol kat eden bu insanlardan her gün yüzlercesi Gümüşhane kent merkezinden transit geçiş yapıyor. Gümüşhane olarak, turist kavramının tam karşılığı olan ve şehri boydan boya geçen bu insanları yok farz ederken, kalkınmak için belirlenen üç saç ayağından biri olan turizm sektörünün kendi kendine patlama yapması bekleniyor. Ne özel teşebbüsten, ne de turizm paydaşlarından bir kişi çıkıp bu duruma yönelik bir girişimde bulunmuyor, bir etkinlik ya da bir çift kelam etmiyor. “İranlı Turistlerin Bahar Akını Var” Konu ile ilgili gazetemizin görüşlerini aldığı Limni Gölü Tabiat Parkı İşletmecisi Murat Eroğlu, İranlı turist akınının bahar ayları ile birlikte başladığına dikkat çekerek karayolu ile bu akının Gümüşhane’yi bir uçtan diğer uca geçtiğini ve Trabzon’a ulaştığını söyledi. “Tanıtım Tesadüflere Kalıyor” Bu turist akınından Gümüşhane’nin hiç bir şekilde istifade edemediğine vurgu yapan Eroğlu, “Trabzon’da kaldıkları süre içerisinde eğer bölgemiz ile ilgili malumat edinebiliyorlarsa dönüş yolunda kısmen bir fayda sağlanıyor. Tabi şunu belirtmek gerekiyor. El elin eşeğini türkü çığırarak arıyor. Bu sebeple de bilgi edinme sadece tesadüflere kalıyor. Öyle olunca da transit gelinip, transit dönülen bir coğrafya olmaktan öteye geçemiyoruz. Biz bu insanları görmezden geliyoruz. Bir an önce tüm paydaşlar olarak bu potansiyeli kullanmak durumundayız” dedi. “İletişim Kurmak Durumundayız” Yapılacak ilk şeyin İranlı turistler ile iletişim kurmak olduğunu kaydeden Eroğlu, “Bu konuda büyük bir şansımız var. Bu insanlar genellikle Vauk dağından Gümüşhane’ye giriş, Zigana Dağı üzerinden de çıkış yapıyor. Bu da yaklaşık 2 saat boyunca Gümüşhane topraklarında kaldıkları anlamına geliyor. Biz bu süreyi bir – iki güne çıkartmayı başardığımızda çok şeyin değişeceğini göreceğiz. Bizler bu konuklarımızın neleri talep ettiğini öğrenmek durumundayız. Onlar için farklı organizasyonlar yaparak ilimizde daha çok zaman geçirmelerini sağlamalıyız” diye konuştu. “Espri Neden Gerçeğe Dönüşmesin” Gümüşhane Valisi Okay Memiş’in espri olarak yaptığı “Gerekirse jandarma koyup turistleri Gümüşhane’ye gönderelim” şeklindeki söylemine atıfta bulunan Eroğlu, “Valimiz bunu espri şeklinde söylemişti ancak hakikaten bu insanlar ile iletişim kurmanın bir yolu da bu olabilir. Hem emniyet anlamında hem bilgilendirme anlamında şehrin giriş çıkış noktalarında güvenlik güçlerimiz ve turizm il müdürlüğümüz görevlilerince bir organizasyon yapılmalı. Gelen İranlı turistlere; “Hoş geldiniz. Yolculuğunuz nasıl geçiyor? Bizden bir isteğiniz var mı?” babında güler yüz gösterilip hem kontrol, hem de tanıtım faaliyeti gerçekleştirilebilir” ifadelerini kullandı. “Birkaç Totem İle Yetinmemek Gerekir” Tomara Şelalesi İşletmecisi Baki Kara ise, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası(GTSO) tarafından yaptırılan ve dağa tırmanan sporcu figürlü birkaç totem ile yetinmemek gerektiğine işaret ederek daha kolay ve etkili bir tanıtım için her kesimin kolları sıvaması gerektiğini söyledi. “Gelen Turiste Dokunmalıyız” Yüz yüze yapılacak tanıtımın kısa zamanda çarpan etkisi oluşturacağını dile getiren Kara, “Hepimiz İran’dan gelip Gümüşhane’yi boydan boya geçen araçlara şahit oluyoruz. Gelen insanlara bir gül, bir lokum veya bir parça pestil vermek negatif olan her şeyi siler. Trabzon’a olan ilgi, şehre gelip memnun bir şekilde dönen insanların yenilerini getirmesi şeklinde oldu. Gümüşhane olarak bizler de üzerimize düşen tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirip gelen turistlere dokunmalıyız” dedi. “Turizm Lisesi Öğrencileri Kullanılabilir” Aklın yolunun bir olduğunu, yeterli miktarlarda tanıtım bütçelerinin olmadığına vurgu yapan Kara, “Daha kolay ve etkili bir tanıtım yüz yüze olur. Bu faaliyeti de Turizm Lisesi öğrencileri üzerinden yapabiliriz. Yöresel kıyafetler ile polis veya jandarma kontrol noktalarında yer alacak öğrenciler güler yüz ile karşılayacakları turistlere ikramlarda bulunabilir, bu sırada iletişim kurularak onların dillerinde hazırlanmış tarihi ve doğal güzelliklerimize ait broşür, kitapçık ve haritalar gibi materyaller ile tanıtım gerçekleştirilebilir” diye konuştu.