GELECEK ELBET BİRGÜN GELECEK...

Saniyeler,saliseler,dakikalar geçiyor saatleri buluyor.Buluşulan nokta ise sadece zaman kaybı...Ve ardından değerlerin kayboluşunu izlemek mi kalıyor bizlere ne dersiniz...Hedefimize doğru yol almaya çalışırken anımızı yaşayamıyoruz o anın güzelliklerini o anın heycanını tadamadan bir an önce hayali peşinde koştuğumuz dileğimizin gerçekleşmesini sabırsızca dahi bekleyemiyoruz.Sabreden derviş olduğumuzu zannediyoruz belkide muradımıza ermek için...Sahi dervişlik sonunu bekleyerek muradımızı yaşamayımı gerektirir yoksa muradımızın gerçekleşmesine doğru giderken doludizgin bir zihniyetle hayatın ne anlatmak isteğini anlayarak aklın ve kalbin uyum içerisinde hareket etmesini başarabildiğimizde, murat nedir bunumu kavrayabilmeyi gerektirir?
Dileklerimizi yaşayan biri olarak kendimizi görmek isterken o uğurda mücadele ederken zamanın bize katmış olduğu değerleri göz ardı etmemek gerekir ömür denilen zamansızlığın ne getirisi ne götürüsü olabileceğini tartamayız gelecek olanı görmek nasibimizde varsa o gelecek elbet bir gün gelecek kabulüyle teslimiyeti Allah'a bırakmak gerekir...

Yazar Sümeyye Cebel