DÜŞÜK

Türk Dil Kurumu Sözlüğüne baktığımızda " Düşük" sözcüğünün birçok anlamı olduğunu görürüz. Bunlardan biri; "Eski değer ve onurunu kaybetmiş olan" anlamındadır. Tabiiki bu tabirin, makamca büyük, karakterce küçük olan yöneticiler için bedenlerine tam tamına oturan takım elbiseler gibi olduğunu düşünüyorum. Düşük yöneticileri nerde görseniz inanın ki tanırsınız. Nasıl mı? - Halka karşı devletin soğuk yüzünü gösterirler - Sorunları görmezden gelirler, günü kurtarmanın peşindedirler. - Çalışanların onlara yaşadıkları sorunları getirmemelerini isterler. -İletişime açık olmazlar, ilişki kurdukları bir elin parmağını geçmez. - İşleri olmasa bile Randevusuz görüşmezler, görüşürlerse ne mi olur? Sıradanlaşırlar... Çünkü, millet onlar yönetsin diye vardır. - Onlar birkaç kişiyi kendilerine efendi seçmişlerdir. Varlıkları onların varlıklarına armağandır. Onlar için bu vaz geçilemez bir doktrindir. - Onlar ki mazlumdan görünür ançak, kulakları mazlumların yardım feryatlarını duymaz, gözleri mazlumların çektiklerini görmez, kalpleri millet ve Allah için değil beş vakit efendileri için atar. Milletin derdi ile hallenmezler. - Hakkı olmadan bir şeyi almanın cehennem narına sarılmak olduğunu bilmezler. Cumhurbaşkanımız, defaatle millet odaklı hizmeti vurgulamıştır. Bu yüce milletin makamlarında oturan zatlar, düşük olamaz; olmamalı eğer var ise gereği yetkililerce yapılmalıdır. Düşük yöneticiler şunu iyi bilmeli ki, insanlara hizmet ancak onlarla birlikte yürümekle olur. Şunu belirtmeliyim ki, yalnız yürümekle yol bitmez; yalnız yürümek ancak ve ancak yalnızlığa götürür. Seyit TOK