AHDE VEFASIZLIK İMANSIZLIKTIR

              Ahde vefa; sözünde durmak, yaptığı anlaşmaya sâdık kalmak, özünde ve sözünde bir olmak, sözünü çiğnememek, sadık kalmak, dürüst olmak manalarına gelir.
           Ahde vefa duygusu, bir insanın kişiliğinin kalitesini ortaya çıkaran en önemli özelliklerden biridir. Kadir kıymet bilen vefalı insanlar, herhangi bir çıkar beklemeden onlar için dikenli ve meşakkatli yollarda yürümeyi göze almış, çileye talip olmuş insanları unutmaz. 
Ancak, insan vefasız ise,
- Ortak bir emekle, çabayla bir iş başarılsa bile hikmeti, marifeti kendinden bilir.
- Kendi çıkarlarını tüm değerlerin üzerinde görür ve ona göre hareket eder. 
- Nankörlük, kıskançlık, bencillik gibi kötü duyguları yüreğinden azad etmez, bu kötü duygulara esir düşer onların kölesi olur. 
           Vefalı insan ise yolun da yoldaşın da kıymetini ve değerini bilir. Şunu da belirteyim ki, vefalı olmak için de ayrıca özel bir yeteneğe gerek yoktur. Sadece samimi duygularla iletişim kurmak yeterlidir. 
           Verdikleri çetin mücadelelerden ve ödedikleri bedellerden sonra sizin önemli bir makama veya önemli bir konuma gelmenizde emeği olanları tekeriniz taştan aşınca unutup veyahut da onları görmezden gelmeniz belki de hayatınızda yapacağınız en büyük hata olacaktır. Hayat sizin için devam ediyor ve eğer yolda yürümeye niyetimiz var ise yürüyen tekerinizin önüne yol alınan süreçte daha büyük taşların veya yeni engellerin çıkması ihtimal dâhilindedir. Unutup ya da bencillik, kıskançlık, nankörlük sarmalı döngüsünde takılıp vefasızlık ettiğiniz insanlardan daha sonra yolunuzda karşınıza çıkan daha büyük taşları kaldırmak için kaldıraç görevi üstlenmelerini nasıl ve hangi yüzle isteyeceksiniz? 
           Herkeste kabul eder ki, hikmeti kendinden bilip, nankörlük, kıskançlık, bencillik kıskacında debelenip duranlara yardımcı olmak insanın kendi benliğini ve değerlerini inkâr etmesidir. Bu nasıl olacaktır? Hangi yüzle vefa göstermediğiniz insanlardan bir kez daha size kol kanat germenlerini ve sizi omuzlarında taşımalarını isteyeceksiniz? Sormazlar mı siz karşınızdakileri yük çekmeye alışmış hamal olarak mı görmektesiniz? Eğer öğle bir düşünce zihninizin bir köşesinden geçiyorsa, şunun da bilinmesi gerekir ki, çok kızdığında hamalın yapacağı ilk iş sırtında taşıdığı çuvalı yere çarpmak olacaktır. 
Yukarıdaki soruların cevapları kolayca verilebilir mi? Şunu da belirtmelim, ben elden vefa, zehirden ise şifa beklemem ve vefayı da bir borç olarak kesinlikle görmem, görülmesini de doğru bulmam. Lakin elinden tuttuğum, emek verdiğim onun için çeşitli bedeller ödediğim kişilerden de vefa beklerim. Vefayı da imanın gereği sayarım. Büyük ülkü eri Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı hemşerimiz Rahmetli Ali Metin TOKDEMIR'in dediği gibi, "Ahde vefasızlık imansızlıktır."
            Ahde vefa, imanı güçlü, nankörlük nedir bilmeyen, yürekleri kararmamış güzel  insanların en büyük özelliklerindendir. Ahde vefa, hafif insanların ruhuna, karakterine ve çürümüş, kokuşmuş yüreğine ağır gelir. 
            Yüce Mevlâm bizi vefasız kullarından eylemesin!
    Seyit TOK