DOĞRUDAN TEMİN VE GAZETECİLİK

Bugünde uzun zamandır yazmak istediğimiz ve bir türlü yazamadığımız kendi mesleğimizden bir yazıyı kaleme almak istiyoruz.

Uzun zamandır basın sektörünün içindeyiz. Gümüşhane’de ilk radyoyu biz kurduk. Gazetecilik mesleğinin içinde 16 yıldır hizmet vermeye gayret ediyoruz. Anadolu yerel basının ayakta kalmasının olmazsa olmazının herkesin bildiği gibi devletin kurumlarından gelen resmi ilanlar teşkil ediyor. Gazeteciliğimize ilk başladığımız yıllarda daha çok vatandaşın ve devletin sorunlarını kaleme almaya daha çok istihdam etmeye daha çok ilimize katkı koymak için yoğun bir çaba sarf ettik. Zaten herkeste bilir ki bu şehirde biz gazeteciliği para kazanmak için yapmadık. Hiç böyle bir dünyamız olmadı. Hep doğrunun ve şehre nasıl katkı koyacağımızı hesap ederek bu günlere geldik. Şimdide aynı yönde devam ediyoruz.

Geldiğimiz nokta itibariyle artık gazeteciliği kendimizde sorgulamaya başladık. Son iki yıldır yatırımlar durma noktasına geldi. Gümüşhane ölçeğinde dört gazete resmi ilan alıyor. İlçelerin hepsinde yerel gazete var. Sadece Torul ve Kürtün ilçemizde haftalık gazete yok. Bu ilçelerimizden de 16 yıllık bir gazete sahibi olarak hiçbir kurumdan ilan gelmediğini biliyoruz. İlanları nasıl veriyorlar nasıl teklif alıyorlar onları da birazdan yazacağız.

Son iki yıldır devletin yatırımlarının düşmesi nedeniyle Türkiye’de özellikle Anadolu basınında bir çok gazete kapandı. İlanlar o kadar düştüki ulusal bazda yayın yapan bazı gazetelerde kapandı. Geçtiğimiz yıl Gümüşhane valimiz sayın Kamuran Taşbilek’in özellikle ilanlar konusunda açıklama yapması her şeyin düzeleceğini bizlere htirse de o günden itibaren ilanlar iyice azaldı .Araya birde pandemi dönemi girince artık gazetelerde bırakın haberin peşine gitmeyi ,personelin maaşları ve kira, kağıt gibi yegâne ihtiyaçlarımızı nasıl karşılayaçağımızı sorgulamaktan diğer tarafa bakamaz hale geldik.

Ne demişti sayın valimiz,” 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununun “Temel İlkeler” başlıklı 5. Maddesinin birinci fıkrasında; “İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur.” ifadesi yer almaktadır.

 

Aynı Kanunun “İdarelerce Uyulması Gereken Diğer Kurallar” başlıklı 62. Maddesinde, Kanun kapsamındaki idarelerce mal veya hizmet alımları ile yapım işleri için ihaleye çıkılmadan önce uyulması zorunlu hususlar belirtilmiş, maddenin (ı) bendinde ise Kanunun 21. ve 22. Maddelerindeki parasal limitler dâhilinde yapılacak harcamaların yıllık toplamı, idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin 10’unu Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadıkça aşamayacağı belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 60. Maddesinde, görevlilerin cezai sorumluluğu düzenlenmiştir.

 

İlimiz genelinde “Doğrudan Temin” usulünün, genel bir ihale yöntemi olarak algılanmaması, doğrudan temin hükümlerinden faydalanmak için yapılacak ya da alınacak mal ve hizmetlerin bölünmemesi, Kamu İhale Kanununda belirtilen özel koşullar dışına çıkılmaması, istenilen rekabet ortamının oluşturularak, kamu menfaatinin en üst seviyede sağlanması, ihalenin ilanına ilişkin hükümlerin yerine getirilerek olası iptallerin önüne geçilmesini önemle rica ederim” diyerek genelge yayınlamıştı.

Bir iki örnek vererek Gümüşhane’de bu işlerin nasıl yapıldığını ve talimatlara ne kadar uyulduğunu yazarak konuyu kapatmak istiyoruz. Geçtiğimiz hafta bu konuda bazı araştırma yapmak ihtiyacımız hasıl oldu. Kurumların sayfalarına girerek kamu ihale  yayınlarının takip ederek bazı ilginç gelişmeler öğrendik. Hemen hemen tüm kurumlarda resmi ilan yerine pazarlık (MD.21 B) mal alımları işin başını oluşturuyor. Mal alımı Madde 21.F) diğer bir madde. Doğrudan teminlerde her yerde göze batıyor. Bir iki örnek yazarak kurumlarımızın bu işleri nasıl yaptıklarını açıklamak istiyoruz. Bir kurumumuz yaklaşık maliyetinin 320 bin lira olan mal alımını bakın nasıl yapıyor.”1342 metre parke alımı yapan kurumumuz mal alımını pazarlık (MD.21 B) üzerinden gerçekleştiriyor. Pazarlık usulünün seçilmesinin sebebi ise Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi, ani ve beklenmeyen vaya yapım tekniği acısından özellik arz eden veya yapı ve can ve mal güvenliğini sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedilikle yapılmasının zorunlu olması” deniyor. Yani pandemi olmasından dolayı işin aciliyetinden bahsediliyor. Daha bitmedi üstelik mesleği kasap olan kişiden gidip inşaat malzemesi alıyor. Ve bu ihale pandemi olması nedeniyle yapılıyor. Şimdi Allah aşkına parkenin doğal afet ve salgın hastalıklarla ne bağı olabilir? İlerisini yazmıyoruz. Bir örnek daha, ”yine mal alımı. Pazarlık (MD 21 F ) üzerinden bu ihale gerçekleşiyor. İdarenin yaklaşık maliyeti 4734 sayılı Kanun’unun 21’inçi maddesinin (f) bendinde belirtilen parasal limite kadar olan mamul mal malzeme ve hizmet alımı diyor. Aldıkları şeyde mobilya malzemesi. Firmayı da yazmak istemiyoruz. Bizim anladığımız kadarıyla orda da şarküterinden, inşaat malzemesi satın alıyorlar.

Kurumlarımız ihalelerini böyle gerçekleştirirken acaba kim kaybediyor. Bize göre Devlet. Devlet bu alımlarını ihale üzerinden yapsa işi yapan firmalar en az yüzde 10 üzerinde kırım gerçekleşecek. İşi almak için. Lakin pazarlık usulü olunca da 320 bin liralık işi 319.750 TL üzerinde pazarlıkla alıyor ve devlet tabiki zarara uğruyor. Üstelik rekabet ortamı da ortadan kalkıyor. İşte kurumlarımız bu işleri böyle yapıyor. Bizlerde bugüne kadar hep yazıyoruz. Yazıyoruz lakin ne değişiyor. Düzelecek yerde iyice bozuluyor. Yöneticiler devletin menfaatini değil, kendi menfaatini düşünüyor. Bunlardan bir tanesi, de araştırmaya konu edilmeyince herkes bildiği gibi yürüyor. Haftalık gazete olmayan ilçelerimiz gerçekten mal alımları nasıl yapılıyor? Onu da Kaymakamlarımız takip etsin.