Kelkitli Şeker Pancarı Üreticileri dertli

Kelkit’te Şeker pancarı üreticiliği yapan çiftçiler kota sorunu yüzünden ciddi sıkıntılar yaşıyor.

 

Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan ilçe sakinleri Kelkit’e verilen kotanın 10 bin ton olduğunu ve bu kotanın yetersiz geldiğini ifade ederek, verilen kotanın bu yıl için en az 10 bin ton daha artırılarak 20 bin ton olması gerektiğini belirten ilgililer siyasilere bu noktada görev düştüğünün üzerinde acilen durulmalıdır dediler.

 

2001'de yürürlüğe giren şeker Yasası’nın temel maddelerinden birisi hem şeker pancarı üretimine hem de şeker üretimine kota getirmesidir. İsteyen üretici istediği kadar pancar üretemiyor. Yasa yürürlüğe girdikten sonra üreticilere eski yıllarda yaptığı üretime göre bir kota verildi. Buna göre üretim yapıyorlar. Hükümet, bazı yıllar kotayı belli oranlarda düşürüyor. Bu aynı oranlar da çiftçiye yansıtılıyor. Elinde kotası olan çiftçiler 27'si devlet 4 tanesi de özel sektöre ait olan ve kendi bölgesinde faaliyet gösteren şeker fabrikası ile bir sözleşme yapıyor. Yani Erzincan'daki üretici Erzincan şeker Fabrikası’na, Kütahya’daki üretici Kütahya şeker Fabrikası’na pancar verebiliyor. Bölgelerdeki pancar üretim miktarına göre de şeker fabrikalarına verilmiş şeker üretim kotası var.

 

Bir üretici sahip olduğu kotanın yüzde 10'undan daha fazla pancar satamaz. Bir örnekle açıklarsak, Kelkit'teki A çiftçi kişinin 100 ton pancar kotası var ise en fazla 110 ton pancar teslim edebilir. Ancak üretimi bundan daha fazla ise fazla pancarını normal fiyatın beşte biri fiyat ile satabilir. A kişisi tarlasını sürüyor, şeker şirketinden tohumu alıp ekiyor. İlaç, gübre, mazot ve daha birçok girdi kullanıyor. Enerjiye para ödeyerek pancarını bir kaç kez suluyor. Tarlasına iyi baktığı için ve hava şartları da olumlu geçtiği için söküm zamanı geliyor, pancarını söküyor. Tartınca bakıyor ki, pancarı 150 ton geliyor. Ama kotası 100 ton olduğu için en fazla 110 tonunu fabrikaya verebiliyor. Fabrika geri kalanını normal fiyatın beşte biri fiyat ile alabiliyor.

Konuyu şöyle izah edersek dünya bankası ve IMF'nin dayatmaları ile tarımda atılan her adım ülkeye yarar değil zarar veriyor. Bununda halli yoluna koyması için vekillerimiz üzerine düşeni ivedilikle yapmalıdırlar.