KÖPEK KADAR OLAMAYANLAR

 

        Hiç şüphe yok ki insanoğlu ölümle sözleşme yaparak dünyaya gelir. Dünyaya gelip kazık çakıp gitmeyeni göreniniz veya duyanınız var mı? Unutmayalım dünya, üzerine çakılan tüm kazıkları zamanla çürütür. Gelip geçici bu handa samimi, sağlam ve güçlü, sadakatli dostluklar insanoğlu için en önemli değerlerdir. Yoksa zihninizde günümüzde böyle değerlere önem veren sadık dostlar kaldı mı sorusu mu oluşuyor? Bence de bu düşüncenizde pekte haksız sayılmazsınız.

      Sadakat sözcüğünü her duyduğumda bir, Hz. Ebu Bekir; bir de Tokyo’da heykeli dikilen sadık köpek Hachiko aklıma gelir. İnsanoğlu için sadakatin zirvesi şüphesiz Hz. Ebu Bekir’de tecelli etmiştir. İnsan hayvan ilişkisin de ise sadakatin zirvesi Hachiko adlı köpekte tecelli ettiğini düşünüyorum.  

       Hz. Ebu Bekir’in peygamber efendimize sadakatini bilmeyenimiz yoktur. Onun için bu yazımda sadık köpek Hachiko’nun hayatını sizlerle paylaşacağım. Hachiko, insanlara vefanın, dostluğun, sadakatin ne olduğunu çok dramatik bir hayat hikâyesiyle anlatmaktadır.

       Hachiko ile sahibi Profesör Ueno’nun hikâyesi insanlar için çok güzel dersler içermektedir. Profesör Ueno, safkan Akita türü, iri beyaz bir erkek olan Hachiko’yu henüz bir yavru iken sahiplenir. Hachiko’nun sıra dışı özellikleri, özellikle sahibine duyduğu sadakatte kendini göstermektedir. Bu iyi huylu iri beyaz köpek, sahibine her gün sabah tren İstasyonu’na kadar eşlik etmeyi görev haline getirir. Her akşam da aynı saatte tren istasyonunun önüne gidip sahibinin kapıdan dışarı çıkmasını beklemekte, sonra onunla birlikte eve dönmektedir.

        Hachiko’nun bu muhteşem sadakati, tren istasyonunda ve civarda çalışanlar tarafından ilgiyle karşılanmaktadır. Hachiko o civarda herkes tarafından bilinen bir köpek haline gelir. Fakat bir gün beklenmedik bir durum ortaya çıkar. Hachiko, her zamanki gibi sahibini karşılamak üzere tren istasyonuna gelip beklemeye başlamıştır. Fakat sabaha kadar gözünü bile kırpmadan beklemesine rağmen, Profesör Ueno kapıda görünmez. Sadık köpek Hachiko hiçbir yere ayrılmadan sahibini beklemeye devam eder ve bu efsane bekleyiş tamı tamına dokuz yıl sürer. İstasyonun önünden bir an olsun ayrılmaz. İstasyon çalışanları şaşkınlıkla köpeği izlemektedir. Ölüm nedir bilmediği için, sahibinin öldüğünü anlamamıştır; zaman nedir bilmediği için, dokuz yıl boyunca sahibinin geleceğinden en ufak bir kuşku duymamış, inatla sevgili sahibinin her zamanki gibi kapıda görüneceği anı beklemiştir. Bu muhteşem olduğu kadar dramatikte olan sevgi hikâyesi ve az bulunur sadakat istasyon çalışanlarını ve çevre esnafı çok duygulandırmıştır. Hachiko’yu onlar beslerler; gerektiğinde soğuktan korumaya çalışırlar. Hachiko’nun ünü kısa zamanda önce civar semte, sonra şehre, sonra da ülkeye yayılır.

       Bu dost canlısı iri beyaz köpeğin hüzünlü bekleyişi, sevgili sahibine ulaşamadan beklediği o uzun yılların getirdiği yorgunluk ve ihtiyarlığın sonucu olarak, Shibuya Tren İstasyonu’nun kapısında ölmesiyle sona erer. Bugün Tokyo’ya gidenlerin Shibuya istasyonunun kapısında karşılaştığı köpek heykeli Haçiko’dur.

       Çevrenize bir bakın! Yüreğinizde heykelini dikeceğiniz sadık dostlarınız var mı ve yine bir düşünün sizin heykelinizi yüreğine dikecek kaç sadık dostunuz var. Size sadık gibi görünüp de köpek Hachiko kadar olamayanlar, yüreğinizde yer tutmasın!