Bir toplumun kalkınması ve gelişmesi okullarımız başta olmak üzere öncelikle liyakat ve ehliyet sahibi yöneticilerin önemli mevkilere gelmesi ve başında bulundukları kurumlarda toplum yararına önemli işler başarmalarıyla mümkün olacaktır. Yoksa bir şekilde kurum müdürü olmuş fakat bulunduğu kurumu bir adım ileriye götüremeyen veya halka önemli hizmetler sunamayan idareciler yüzünden daha çok bedeller ödeyeceğiz.

Hemen hemen her sayımızda halkımızın çıkarları doğrultusunda kötü yönetilen kurumları sizinle paylaşıyoruz ve bu yüzden başımıza bin bir türlü sıkıntı alıyoruz. Fakat hiçbir sıkıntı veya hiçbir kimse bizi yaptığımız kutsal görevden alıkoyamaz. Çünkü basın demek halkın gören gözü, konuşan ağzı demektir. Bir yerde basın susarsa orada kötülük hakim olur.

Bilindiği üzere vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda Kelkit'te mahalle aralarında bulunan besi ahırlarının şehir dışına taşınması ile ilgili defalarca haberler yaptık. Oluşturulan önemli gündem neticesinde çiftçilik ve hayvancılık yapan vatandaşlarımızdan büyük bir çoğunluğu imkanları dahilinde mandıralarını şehir dışına  taşıdılar. Yinede mahalle aralarında hala hayvancılık yapıldığına şahit olmaktayız. Bu konuda da daha geçen ay   “Kelkit Halkı Şehir Merkezinde Ahır İstemiyor” haberimizde bu konuya değinmiştik.  Yine bilineceği üzere geçen haftaki sayımızda da  “Kelkit’te Hayvancılık Caddeye Taştı” haberimizle bu konuyu yine gündeme getirmiştik. Yine bilindiği üzere Kelkit’te yapılması planlanan Hayvan İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesi hala devam etmekte bu konuda gerekli çalışmalar yürütülmekte ve proje defalarca haber oldu.

Peki nasıl oluyor da yıllardan beri Kelkit’te okul müdürlüğü yapan sözüm ona bir eğitimci, mahalle içlerinde yapılan hayvancılığın spor amaçlı yaptığı yürüyüşler esnasında kendisini tiksindirdiğini, 18 yıldan beri Kelkit'te yaşadığını, bu konuda hiçbir kurumun çaba sarf etmediğini, hiçbir yerel gazete veya haber sitesinin bu konuya değinmediğini üstüne basa basa kendi sosyal medya hesabından tüm resmi ve siyasi kurumları zan altında bırakarak paylaşabiliyor.

Bizlere cevap hakkı doğduğu için kendisine bu konuları defalarca haber yaptığımızı yazdığımızda da halkımızın müşterek sesi olan gazetemizi ve bizleri alaycı bir tavırla yerden yere vuruyor. Biraz araştırınca göreceksiniz ki çiftçimize ve yerel gazetelerimize hakaretler yağdıran okul müdürü, müdürlük yaptığı esnada ikinci iş olarak esnaflık yapıyor. Fakat hiçbir kimseyi beğenmeyen müdürün parmakla gösterilecek hiçbir okul başarısı yoktur.

Fakat bilmeyen zannederki müdür bey Türkiye rekorları kırmış, kendi alanında büyük işler başarmış. Ama maalesef ki bizim en büyük sorunumuz hiçbir icraatta bulunmadan mangalda kül bırakmamak. Toplum böyle tiplere prim verdikçe ve halktan uzak bu kişiler önemli kurumları işgal ettikçe memleketimizde hiçbir şey düzelmeyecektir. Özellikle de çocuklarımızı ve geleceğimizi emanet ettiğimiz bu kişilerin bu halleri en büyük toplumsal sorunumuzdur.

Buradan yetkili kurumlara, yetkili kişilere sesleniyoruz, lütfen önemli kurumlarımızı halktan kopuk, liyakatsiz kişilere teslim etmeyiniz. Bu memleketin gerçek kurtuluşu emaneti ehline vermekle başlayacaktır. Bizler Gümüşhane Ekspres Gazetesi olarak sonu ne olursa olsun bu ve bunun gibi liyakatsiz yöneticilerin takipçisi olmaya devam edeceğiz.