İki önemli yer vardır hayatımızda hani! Doğduğun yer ve Doyduğun yer.

Bu iki kavram, zeytinyağı ve su karışımı kadar birbirinden bağımsız aslında. Ancak bu karışımın her zaman su yüzüne çıkanı, doğduğumuz yer olan memleket kavramı olmuştur. Çünkü İnsanın Memleketi onun son kalesi, sığınacak en güvenli limanıdır. Memleket, gemileri yakıp ta hiç düşünmeden başını alıp gidebileceğin tek yerdir. Bağrında sana her zaman yeri olan engin yürekli bir sığınaktır. Memleket, ait olduğun yer; toprağına, taşına, rüzgarına, havasına karıştığın, türküsünde coşarken, efkarında hüzünlendiğin yerdir. Şairin dediği gibi;’’Yar gönlünü umman bilip huzurla-Gözlerine daldığım yer memleket-tek o var, ben yokumlu bir şuurla-varlığımı bulduğum yer memleket’’

İnsan vücuduna işlenmiş bir dövme gibidir Memleket. Ne yapsan da o izi kaybetmek zordur. Aradan bir ömür geçse de. Bir kimlik gibi vücuda işlenmiş olmasından mütevellit ruhumuzun da bilinç altına sevgisi nakşedilmiştir. Ve insandaki bu sevgi ile hasret, bir vefa duygusu doğurmuştur.

Şimdi sıra memleketimize vefa borcumuzu ödeme zamanı. Kim memleketinin kalkınmasını, gelişmesini istemez ki! Şimdi sıra bizde! Sadece yapmamız gereken, 31 Aralık’a kadar nüfusumuzu ilçemize yazdırmak olacaktır. Bu iş, belki sizin için çok küçük bir iş gibi görünse de memleket için çok büyük bir meseledir. Bu memleket için nüfus demek para demektir, hizmet demektir, istihdam demektir, kalkınma demektir, itibar demektir, sosyal statü demektir yani nüfus demek bu ilçenin kaderi demektir.

Büyük şehirlerde yaşayan hemşerilerimizden memleketlerine katkı sunmalarını bekliyoruz. Bulunduğunuz şehirlerin sizin nüfusunuza ihtiyacı olmayabilir ancak memleketinizin size çok ihtiyacı var. Her koşulda bağrını sana açacak bu ana kucağı toprağa vefanı esirgeme.

İlçenin köylerinde nüfusu kayıtlı bulunan vatandaşlarımızın, nüfuslarını merkeze almaları gerekmektedir. Bu memlekete karşı sosyal ve insani bir sorumluluktur.

Memleketini seven var mı? Eğer cevabınız evet ise memleketin sesine kulak ver.