ŞİRANLI BİR EVLIYA

Bu evliyayı Şiran'ı bırak birçok yerde sorsalar kimse belki de tanımaz. Çünkü bu tür evliyalar genelde kendilerini gizlemişlerdir. Halk tarafından da fazla bilinmedikleri içinde tabiri caizse reklamları da fazla olmaz.        Düşünün ki  Hacı Bayram Veli hazretlerini ziyarete giden bir veli, bakar ki kendisini karşılamaz, hemen döner geriye. Ve içinden derki üç beş kişi kabrini ziyaret ediyor diye şikara biniyor. Avam olarak biz velilere evliyalara bir şey diyemeyiz. Onların kendi aralarındaki muhabbet ayrıdır.         Ben hayatımda bir kere hiçbir şey düşünmeden sadece Allah'ı düşünerek, iki rekât namaz kıldım diyen bir mezhep kurucusu Allah dostuna,   tarikat ehli bir veli , biz elli yıldır böyle kılıyoruz demesini bir çoğumuz anlayamaz elbette.      İşte çoğumuzun tanımadığı böyle bir ALLAH dostu veli de Nakşibendi Tarikatının 33.silsilesi olan Şiranlı Şeyh Mustafa Efendi hazretleridir (ks).        Şiranlı Şeyh Mustafa Efendi hazretlerinin  hayatına dair çok enterasan bilgileri aşağıda belirttiğimiz linklerden de araştırabilirsiniz.       Mustafa Efendi, aslen Bayburtlu bir aileye mensuptur. Ailesi, 1829 yılında Ruslar tarafından Bayburt’un işgali üzerine Şiran’a göç etmişlerdir. Şiran’ın Sarıcalar Köyü’nde 1254/ 1838 tarihinde Mustafa Efendi dünyaya gelmiştir. Annesinin adı Havva, babasınınki ise Ömer’dir. Şiran’da doğduğu için Şirani, Hz. Ömer soyundan geldiği için Faruk-ı Şirani diye anılmıştır.       Sultan II. Abdülhamit Han, şeyhülislamın başkanlığında İstanbul’un tanınmış âlimlerini toplar. Şiranlı Şeyh Hacı Mustafa Efendi’nin de katıldığı bu mecliste bir çok mesele tartışılır. Mustafa Efendi, manevi ve ilmi ağırlığıyla dikkatleri üzerine toplar. Padişah, Şeyh Efendiden çok etkilenir ve sarayda kalmasını teklif eder. Ancak Mustafa Efendi, Şeyh Yahya Dağıstani’  nin görevlendirdiği yere gitmek arzusundadır. Bu nedenle teklifi kabul etmez. Kendisine verilen atiyyeleri de hazineye bağışlayarak maddi bağımlılık altına girmekten kurtulur.       İstanbul’dan ayrılışında vatan hasreti ağır basar. Görev mahalli olan Çorum’a gitmeden önce Şiran’a gider. Orada babasının ısrarıyla kendi köyünden Güllü Hanımla evlenir ve bir süre Şiran’da kalmaya karar verir. Orada tekke kurarak irşat faaliyetlerine başlar. Ancak Şiran’ın nüfuzlu ailelerinden Telli sülalesine mensup Ali Çavuş ile arası açılır. Tartışmalardan canı sıkılan Mustafa Efendi, Şiran’dan ayrılır. Önce Niksar’a, oradan da bazı müritleri ve akrabalarıyla birlikte Medine’de işaret edilen Çorum’a gelir.       Mustafa Efendi Çorum’a gelince Mekke’deyken tanıştığı bir zengin tarafından kendisine Kellegöz Camiinin kıble tarafında bir ev tahsis edilir. Şeyh Efendi, buranın üst katını ev olarak, alt katını da tekke olarak kullanır. Bir bağ ve bir de tarla alır. Çiftçilikle hayatını devam ettirmeye çalışır. Tekkede de manevi ağırlıklı sohbetler yapar. Çorum’a yerleşince İskilipli Emine hanımla evlenir.     Çorumlu Pir diye de bilinen Şiranlı Şeyh Hacı Mustafa Efendi, Çorum’daki dergahından hareketle İskilip, Tokat, Niksar, Sivas, Alucra, Samsun, Amasya, Darende, Afyon gibi belli başlı merkezlerde irşat faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu nedenle talebe ve müritlerinin sayısı bilinemiyor. 366 tane halifesinin olduğu söyleniyor. Bayburtlu Ahmet (Amcasının oğlu), Tokatlı Hacı Salih efendi, Darendeli Mahmut, Alacalı Ahmet Efendi, Tokatlı Mustafa Haki, Niksarlı Ahmet Efendi, Sivaslı Mustafa Taki,  Başçiftlikli İnceimamzade Hasan efendi, Mesudiyeli Sarıalizade Ahmet Efendi, İskilipli Ömer Efendi, Tosya Çevlikli Mehmet Gülşen, Torullu Hacı Osman, Çalganlı Osman, Alucralı Hacı Hasan ve kendi oğlu Hacı Faik Efendi en çok tanınanlarıdır.   Daha geniş bilgi: http://www.islamvetasavvuf.org/kutuphane/node/13438 http://www.kenthaber.com/karadeniz/gumushane/siran/Kimdir/iz-birakan/siranli-mustafaefendi-seyh-i-seyrani http://www.gumushane.gov.tr/kultur/edebiyat/halk_sairleri.asp Türkiye Gazetesi Evliyalar Ansiklopedisi c.9 s.235 :