VİCDANSIZLAR

           Vicdansızlar, vicdanı olanın vicdanı sızlar. Hem de nasıl sızlar! Yüreğinin ortasına zehirli bir hançerin aniden saplanmasının verdiği acı veya yüreğinin mengenenin kıskacında bükülmesiyle acıların üstünde bir acı… Hatta bunlar da tarif edemez vicdanı olanların yaşadığı acıyı. Yaşanılan, tarifsiz dedikleri acı!

        Yüreğimiz yerle yeksan olan binalardan daha çok sarsıldı ve de daha çok darbe aldı. Deprem, fay hatlarıyla, yeryüzünde açtığı yarıklarla ve aldığı nice canlarla, ortaya koyduğu sonuçlarla birlikte vicdanlı yüreklerde daha büyük fay hatları meydana getirdi. Depremin etkisiyle yerkabuğunda yarıklar olurken çatırtısı arşa yüreklerimizden duyuldu.

          Vicdanı sızlayan, a,b,z, kuşağı demeden ve zaman kayıp etmeden depremzedelerin yardımına koştu. Elinden ne gelirse, gücü neye yeterse ortaya koymaya çalıştı. Yaşamış olduğumuz asrın felaketinde devletçe, milletçe birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum. Özellikle şunu da belirtmeliyim ki, ırkı, rengi, dili ne olursa olsun vicdanlı olan insanlar, dünyanın neresinde olursa olsun acımızı yüreklerinde hissettiler ve bu hissi bizlere maddi ve manevi olarak da hissettirdiler. Dünyanın neresinde olursa olsun acımızı paylaşıp, derdimizle dertlenen vicdanlı insanlara minnettarız.

          Milletçe yaşadığımız asrın felaketinde iki kesim dikkatimi çekti. Vicdansızlar ve vicdanı sızlayanlar… Vicdanı sızlayanlar, yukarıda da belirttiğim üzere a,b,z kuşağı demeden deprem olur olmaz hiç kimseden herhangi bir emir veya telkin beklemeden çevresindeki insanların destekleriyle ya da kendi imkânlarıyla hiçbir karşılık beklemeden afetzedelerin yardımına koştu. Bunlar, yürekleri milleti için çarpan kocaman yürekli insanlardı. Bu afette sınavı geçemeyen bir de vicdansızlar vardı. Kasadaki çürük domatesler. Özü çürümüş, hangi tedaviyi uygularsanız uygulayın olumlu sonuç alamazsınız. Çünkü özünü çürütmüş. Özünü çürüten vicdansızlar, ne mi yaptı? Bazıları yaşanılan acı üzerinden yalan yanlış söylemler üreterek milletle devleti karşı karşıya getirmeye çalıştı. Bazı namussuz, vicdansızlar ise milletimiz unutulmaz acılar yaşarken onlar, depremzedelerin mallarını yağmalamak derdindeydi. Güzelim dünyamızı kirleten her zaman bu vicdansızlar olmadı mı? Çok şükür ki, devletimiz kısa bir süre içerisinde deprem yaşanan bölgelerde asayişi de sağladı.

          Biliyorum, milletçe yaşamış olduğumuz acıyı anlatmak için bütün hatipler bir araya gelse yine anlatamaz. Denizler mürekkep olsa bu acıyı tarif etmeye yetmez.

          Fay hatları geçiyor bedenimizden, zelzeleler oluyor beynimizde ve vicdanımız sızlıyor…

Seyit TOK