tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

ZEKÂT KAZANMAKTIR

KELKİT (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 25.04.2021 - 01:22, Güncelleme: 03.01.2023 - 04:30
 

ZEKÂT KAZANMAKTIR

Sözlükte artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü anlamlarına gelen zekât, dinî bir terim olarak, Belirli Bir Malın, Belirli Bir Kısmının, Belirli Kişilere, Allâh Rızası İçin Verilmesi demektir.
Sözlükte artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü anlamlarına gelen zekât, dinî bir terim olarak, Belirli Bir Malın, Belirli Bir Kısmının, Belirli Kişilere, Allâh Rızası İçin Verilmesi demektir. Kur’ân-ı Kerîm'de 32 yerde geçen zekât, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Zekât, İslâm binasının üzerine inşa edildiği beş büyük sütundan biridir; sevgili peygamberimiz şöyle buyurmuştur. “İslâm beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, Kâbe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 22;) Zekat, Allah’ın verdiği servete bir teşekkürdür: Her nimetin şükrü kendi cinsindendir. Namaz ve oruç gibi bedenî ibadetler, Allah’ın ihsan ettiği sağlığın şükrüdür. Başta zekât olmak üzere yapılan mali ibadetler de sahip olunan mal nimetinin şükrüdür. Zekâtını veren bir mümin şunu ifade etmiş olur “Ey rabbim bu servetin gerçek sahibi sensin, sen dilediğine az dilediğine çok veririsin. Bana da lütufta bulundun ve beni zengin kıldın. Sana sonsuz teşekkür ediyor ve teşekkürümün gereği olarak bana emanet ettiğin bu serveti kardeşlerimle paylaşıyorum.” Zekât hem malı hem de kötü duyguları temizler. Zekât vermekle malımızı fakirin hakkından korumuş ve manevi kirlerden arındırmış oluruz. Tevbe suresinin 103. ayeti kerimesi bu durumu çok net ifade eder. “Onların mallarından zekat al ki, onunla kendilerini temizleyip paklayasın…” Sevgili peygamberimizde şöyle buyurmuştur.“Yüce Allah zekâtı ancak, sizin geride kalan mallarınız, servetleriniz tertemiz olsun diye farz kılmıştır." (Ebu Davud, Zekât, 32.) Zekât veren insan, cimrilik, hırs, haset ve bencillik gibi kötü huy ve alışkanlıklardan büyük ölçüde korunmuş olur. Zira bu huylar fert ve toplum için kötü bir hastalıktır. Bu hastalıklar kişiyi mal uğruna hak yemeye, kan dökmeye, hatta vatana ihanete kadar götürebilir. İşte Zekat ve infak malı temizlediği gibi kötü duyguları da temizlemiş olur. Sevgili peygamberimiz şöyle buyurmuştur. “Ademoğlunun iki deve dolu altını olsa bir üçüncüsünü ister. Âdemoğlunun bu muhteris gönlünü topraktan başka hiçbir şey doldurmaz”( Müslim, Zekat, 39) Zekât malın bereketlenip çoğalmasını sağlar. Bu husus Kuranı Kerimde şu ayeti kerimelerde net bir şekilde ifade edilir. “De ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe’, 34/39). “İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.” (Rum / 39.) “Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir." (İbrahim 7). Sevgili peygamberimiz Sav. de “İnfak et ki, sana da infak edilsin!”(Buhârî, Tevhîd, 35.) buyurmuştur. Zekât sayesinde, zenginle fakir arasında güven, saygı ve sevgi oluşur. Zengin zekâtını verince fakirin sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamış olmaz, aynı zamanda onunla gönül bağı kurar, sevgi kanalları oluşturur. Dolayısıyla fakirle zengin arasında oluşan sevgi köprüsü tüm topluma sirayet eder hatta dünyaya yayılır. “Zekât, İslam’ın köprüsüdür” (Kenzü’l-Ummâl, VI, 293, 15758.) Zekât toplumda sosyal dayanışmayı sağlar, insanı haram yola düşmekten alıkoyar, hırsızlık, soygunluk gibi suçların azalmasına katkıda bulunur, malın stoklanmasını önler ve piyasaya canlılık ve bereket getirir. Zekât; vererek kazanmaktır. Zekât vermekle görünürde bir azalma olsa da kesinlikle bir kayıp ve zarar söz konusu değildir. Zekat veren, malını artırır, gönlünü ve servetini arındırır, kardeşini sevindirir, toplumun huzuruna katkıda bulunur ve en önemlisi rabbin rızasını kazanır. Dursun BOZ
Sözlükte artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü anlamlarına gelen zekât, dinî bir terim olarak, Belirli Bir Malın, Belirli Bir Kısmının, Belirli Kişilere, Allâh Rızası İçin Verilmesi demektir.

Sözlükte artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü anlamlarına gelen zekât, dinî bir terim olarak, Belirli Bir Malın, Belirli Bir Kısmının, Belirli Kişilere, Allâh Rızası İçin Verilmesi demektir.

Kur’ân-ı Kerîm'de 32 yerde geçen zekât, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Zekât, İslâm binasının üzerine inşa edildiği beş büyük sütundan biridir; sevgili peygamberimiz şöyle buyurmuştur. “İslâm beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, Kâbe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 22;)

Zekat, Allah’ın verdiği servete bir teşekkürdür: Her nimetin şükrü kendi cinsindendir. Namaz ve oruç gibi bedenî ibadetler, Allah’ın ihsan ettiği sağlığın şükrüdür. Başta zekât olmak üzere yapılan mali ibadetler de sahip olunan mal nimetinin şükrüdür. Zekâtını veren bir mümin şunu ifade etmiş olur “Ey rabbim bu servetin gerçek sahibi sensin, sen dilediğine az dilediğine çok veririsin. Bana da lütufta bulundun ve beni zengin kıldın. Sana sonsuz teşekkür ediyor ve teşekkürümün gereği olarak bana emanet ettiğin bu serveti kardeşlerimle paylaşıyorum.”

Zekât hem malı hem de kötü duyguları temizler. Zekât vermekle malımızı fakirin hakkından korumuş ve manevi kirlerden arındırmış oluruz. Tevbe suresinin 103. ayeti kerimesi bu durumu çok net ifade eder. “Onların mallarından zekat al ki, onunla kendilerini temizleyip paklayasın…” Sevgili peygamberimizde şöyle buyurmuştur.“Yüce Allah zekâtı ancak, sizin geride kalan mallarınız, servetleriniz tertemiz olsun diye farz kılmıştır." (Ebu Davud, Zekât, 32.)

Zekât veren insan, cimrilik, hırs, haset ve bencillik gibi kötü huy ve alışkanlıklardan büyük ölçüde korunmuş olur. Zira bu huylar fert ve toplum için kötü bir hastalıktır. Bu hastalıklar kişiyi mal uğruna hak yemeye, kan dökmeye, hatta vatana ihanete kadar götürebilir. İşte Zekat ve infak malı temizlediği gibi kötü duyguları da temizlemiş olur. Sevgili peygamberimiz şöyle buyurmuştur. “Ademoğlunun iki deve dolu altını olsa bir üçüncüsünü ister. Âdemoğlunun bu muhteris gönlünü topraktan başka hiçbir şey doldurmaz”( Müslim, Zekat, 39)

Zekât malın bereketlenip çoğalmasını sağlar. Bu husus Kuranı Kerimde şu ayeti kerimelerde net bir şekilde ifade edilir. “De ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe’, 34/39). “İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.” (Rum / 39.) “Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir." (İbrahim 7). Sevgili peygamberimiz Sav. de “İnfak et ki, sana da infak edilsin!”(Buhârî, Tevhîd, 35.) buyurmuştur.

Zekât sayesinde, zenginle fakir arasında güven, saygı ve sevgi oluşur. Zengin zekâtını verince fakirin sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamış olmaz, aynı zamanda onunla gönül bağı kurar, sevgi kanalları oluşturur. Dolayısıyla fakirle zengin arasında oluşan sevgi köprüsü tüm topluma sirayet eder hatta dünyaya yayılır. “Zekât, İslam’ın köprüsüdür” (Kenzü’l-Ummâl, VI, 293, 15758.)

Zekât toplumda sosyal dayanışmayı sağlar, insanı haram yola düşmekten alıkoyar, hırsızlık, soygunluk gibi suçların azalmasına katkıda bulunur, malın stoklanmasını önler ve piyasaya canlılık ve bereket getirir.

Zekât; vererek kazanmaktır. Zekât vermekle görünürde bir azalma olsa da kesinlikle bir kayıp ve zarar söz konusu değildir. Zekat veren, malını artırır, gönlünü ve servetini arındırır, kardeşini sevindirir, toplumun huzuruna katkıda bulunur ve en önemlisi rabbin rızasını kazanır.

Dursun BOZ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gumushaneekspres.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler siyah bayrak ayna