Sadak barajı sulama kanallarındaki gecikme çift’çinin milyonlarca zararına neden oldu

Tarım Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli’nin geçtiğimiz perşembe günü Gümüşhane’ye gelecek olmasının ertelenmesi neticesinde Kelkit Ziraat Odası Başkanı Sayın Necdet Ertunç’u ziyaret ederek şayet Bakan beyin ziyareti ertelenmemiş olsa idi çiftçiler adına bakana söyleyeceklerinizi bizimle paylaşır mısınız diye sorduk.

Tarım Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli’nin geçtiğimiz perşembe günü Gümüşhane’ye gelecek olmasının ertelenmesi neticesinde Kelkit Ziraat Odası Başkanı Sayın Necdet Ertunç’u ziyaret ederek şayet Bakan beyin ziyareti ertelenmemiş olsa idi çiftçiler adına bakana söyleyeceklerinizi bizimle paylaşır mısın’ız diye sorduk. Bunun üzerine Sayın Ertunç bize kısaca açıklamalarda bulundu.   1-SADAK BARAJI:   14.5.2011 Tarihinde dönemin Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından temeli atılan gövde yüksekliği temelden 47,5 metre olan, baraj, yaklaşık 23,5 milyon m3 su depolama hacmine sahip bulunan ve Kelkit ilçesine 20 km. uzaklıktaki Sadak barajı 62 bin 200 dekar zirai alana su sağlayacak projenin baraj gövde inşaatı tamamlanmış ve 2017 yılında da kanallarının tamamlanarak suyun toprakla buluşması hedeflenirken bitirilememiş 2017 yılında su vereceğini taahhüt etmiş buna istinaden arazi ekilmiş fakat su veremediği için çiftçilerin yaklaşık 4000 dönümlük arazi susuzluk yüzünde kurumuş ve mağdur olan 70 çiftçiden 10 çiftçi baraj inşaatını yapan ilgili firmayı mahkemeye başvurmuş ancak henüz bir netice alınmamıştır.   Mahkemeye müracaat eden 10 çiftçinin zararı Yaklaşık 500 bin lira diğer mahkemeye vermeyen çiftçilerde dikkate alındığından söz konusu zarar 2 milyonu bulmaktadır. 2019 yılında da su toprakla buluşturulamamış ve yağmurlarında yeterince yağmaması neticesinde alınması gereken hasat ¼ oranında oluşmuştur. Bu kuraklık yüzünden bu yıl çiftçimiz hem saman hem de mahsul anlamında arz edilen ihtiyacı karşılanamayacak durumdadır.   2-DEVAM EDEN GÖLETLER:   İlçemizde temeli atılan göletlerinde henüz bitirilmediğini ve toprağın suyla buluşmadığını belirtmek isterim.  Söz konusu baraj ve göletlerin bitirilmesi halinde yaklaşık 41.000.hektar arazinin 95 oranında sulu tarıma geçebilecektir. Sulu tarıma geçilmesi halinde bölge çiftçisi dekar başına 350 lira gelir artışı sağlayacak. Dolayısıyla ülke ekonomisine yıllık 21,8 milyon lira katkı verilecek ve çiftçilerimiz sulama sahasından daha kaliteli ve ekonomik değeri daha yüksek ürün elde edip, bölgedeki canlılık artacak, dolayısıyla köyden kente göçün de önüne geçilebilecekti.    3- Kelkit’e toprak mahsulleri ofisinin açılıp kapanması (buğday 1000 liraya alınıyor devletin açıkladığı taban fiyatı 1300) TL dir.   4-Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sonucu Pancar taban fiyatı açıklanmıyor. Şu an fiyat 235 lira (Oysaki taban fiyatın 300-350 bandına çıkması gerekiyor)   5-Şu an çiftçiye verilen destekler yeterli olmakla birlikte, verilen destekle hedeflenen üretim gerçekleştirilemiyor. Çiftçi ekmediği ya da göstermelik ektiği arazisine destek almaktadır. Benim kanaatim ve önerim ki bir oto kontrol sistemi kurulmalı birinci sorumluluk çiftçiye; haksız yere destek aldığı tespit edilen çiftçiden aldığı desteğin faiziyle geri alınması ve birkaç yıl destekten men edilmesi: İkinci sorumluluk ilgili tarlanın ekildiğini tasdik eden muhtara, Ve son sorumluluk ise mülki amire; ekilmemiş tarlaya haksız yere mühür ve imza atan muhtarla ilgili yasal işlem başlatılması gibi. İşte o zaman devletimizin vermiş olduğu destek yerini bulacak üretime dönüşecek ve üretim artacaktır.   6-Yem, Kepek, Kırma, küspe gibi hayvancılığa ait girdilerde hükümetimiz Şubat 2017 yılında KDV’yi sıfırladı. Fakat KDV’deki 8 puanlık indirim üreticiye yansıtılamadı. Fabrikalar hemen KDV indirimi kadar zam yaparak satışa devam edildi. Yem fiyatlarının artışı 100’ ye yakın olurken, (46-82) süt fiyatlarının artışı ne yazık ki 21 civarında olmuştur. (1,40-) (1,70 lira)   7-Şu an İstanbul da bulunan kurban üreticilerimizin büyük sorunları Avrupa yakasına kurbanlarını götürmemeleri. Kurbanlarını çok ucuza Satmaları, ya da Allah korusun satamamaları ve hayvanlarını memlekete geri getirme durumlarının olması. Kurbanlıklarla ilgili bu konunun tekraren gözden geçirilmesi ve çözüm üretilmesi hususlarını Sayın Bakan beye arz etmiş olacaktık dedi.