tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
A.Münir TOK
Köşe Yazarı
A.Münir TOK
.
 

''ÜMİT VAR OLMAK İSTİYORUM.''​

    ÜMİT VAR OLMAK İSTİYORUM​ ​​     Başta Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof.Dr.Ziya SELÇUK olmak üzere, eğitimcilere ve konuyla alakalı kişilere aşağıdaki  soruları sormak istiyorum:​​ ​    İlk, orta, lise ve üniversitede okuyan öğrencilerimize, yaşadığı toplumun sorunlarını ne derece anlatabiliyoruz?​​    Öğrencilerimiz toplumun sorunlarına ne derece vakıflar?​​    Acaba toplumun bu sorunları, öğrencilerimizi ne derece alakadar ediyor?​​    Öğrencilerimiz  fen ilimlerini öğrenebiliyorlar mı yoksa dersi geçmek için ezber mi yapıyorlar?​​    Fen ilimlerini öğrenirken acaba vicdan sahibi birey olarak da yetişiyorlar/yetiştirilebiliyorlar mı?​​    Vicdan konusunda da yeterli teorik ve pratik eğitimi alıyorlar mı acaba?​​    Acaba öğrencilerimiz okul yönetiminde sözde mi söz sahibiler yoksa özde mi?​​    Okul öğrenci meclislerine yeterince işlerlik kazandırılıyor mu yoksa sadece bir seçimle mi yetiniliyor?​​    Yabancı dil öğretiminde neden başarısız oluyoruz?​​    Yıllardır öğretiliyor ama pratikte bir şey yok.​​    O zaman neyi öğretiyoruz?​​    Bu yabancı dili öğretirken de öğretilen devletin dili mi yoksa dil üzerinden kültür emperyalizm mi yapılmaya çalışılıyor?​​    Fen  bilimleri ve yabancı dil eğitimine gösterilen duyarlılık neden özel yetenek gerektiren derslere gösterilmez ki?​​    Okullarda neden önce matematik öğretmeni olup olmadığı sorulduğu halde bir beden, müzik veya resim öğretmeni sorulmaz ki?​​    Neden din öğretimi derslerine verilen değer sanat derslerine verilmez ki?​​    Bilgi teknolojilerini öğretmeye çalışıyoruz da onları kes kopyalamak yerine neden biz üretemiyoruz ki?​​    Yaparak yaşayarak, düşünerek, tartışarak, konuşarak, hayal ederek bir şeyler bulmalarının önünü neden açmıyoruz ki?​​    Lise sona gelmiş bir öğrenci hangi yeteneğe sahip, bunu neden bilemiyor ki?​​    Lise sona gelmiş bir öğrenci hangi meslek kolunda daha başarılı olabileceği okulu seçemiyor ki?​​    Eğlenirken öğrenmeyi ne zaman başaracağız?​​   Geleceği düşünürken geçmişten nasıl ders çıkaracağız?​​   Vizyon sahibi gençleri ne zaman yetiştireceğiz?​​    Kendi kültürüne yabancılaşmadan, doğduğu topraklara ihanet etmeyen gençleri ne zaman yetiştireceğiz?​​    Okullarda öğrendiği iyi davranışları günlük hayatta uygulamalarını daha ne kadar bekleyeceğiz?​​    Gelmişini-geçmişini bilen, atalarını inkar etmeyen, öğrendikleri ile yaşadıkları aynı olan, manevi değerleri iliklerine kadar hazmetmiş ve o değerleri pratikte uygulayan nesilleri ne zaman göreceğiz?​​ ​   Dünya ile entegre olmuş,​​ olaylara at gözlüğü ile bakmayan,​​ siyaset üstü,​​ ahlaki,​​ vicdani,​​ hakkaniyetli,​​ merhametli,​​ hoşgörülü,​​ atılgan,​​ pratik zekaya sahip,​​ sevecen,​​ saygılı,​​ doğruları söylemekten çekinmeyen,​​ tartışan,​​ küsmeyen,​​ kin gütmeyen,​​ fikirlerinden ötürü  korku yaşamayan vs. vs. bireyler ne zaman yetiştireceğiz? ​​ ​       İşte bu sorulara, doğru dürüst cevaplar bulup  ve  uygulamaya koyduğumuzda aşağıdaki slogana gerek duymayacağız.​  
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2019 - Çarşamba

''ÜMİT VAR OLMAK İSTİYORUM.''​

    ÜMİT VAR OLMAK İSTİYORUM​
​​
    Başta Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof.Dr.Ziya SELÇUK olmak üzere, eğitimcilere ve konuyla alakalı kişilere aşağıdaki  soruları sormak istiyorum:​​
   İlk, orta, lise ve üniversitede okuyan öğrencilerimize, yaşadığı toplumun sorunlarını ne derece anlatabiliyoruz?​​
   Öğrencilerimiz toplumun sorunlarına ne derece vakıflar?​​
   Acaba toplumun bu sorunları, öğrencilerimizi ne derece alakadar ediyor?​​
   Öğrencilerimiz  fen ilimlerini öğrenebiliyorlar mı yoksa dersi geçmek için ezber mi yapıyorlar?​​
   Fen ilimlerini öğrenirken acaba vicdan sahibi birey olarak da yetişiyorlar/yetiştirilebiliyorlar mı?​​
   Vicdan konusunda da yeterli teorik ve pratik eğitimi alıyorlar mı acaba?​​
   Acaba öğrencilerimiz okul yönetiminde sözde mi söz sahibiler yoksa özde mi?​​
   Okul öğrenci meclislerine yeterince işlerlik kazandırılıyor mu yoksa sadece bir seçimle mi yetiniliyor?​​
   Yabancı dil öğretiminde neden başarısız oluyoruz?​​
   Yıllardır öğretiliyor ama pratikte bir şey yok.​​
   O zaman neyi öğretiyoruz?​​
   Bu yabancı dili öğretirken de öğretilen devletin dili mi yoksa dil üzerinden kültür emperyalizm mi yapılmaya çalışılıyor?​​
   Fen  bilimleri ve yabancı dil eğitimine gösterilen duyarlılık neden özel yetenek gerektiren derslere gösterilmez ki?​​
   Okullarda neden önce matematik öğretmeni olup olmadığı sorulduğu halde bir beden, müzik veya resim öğretmeni sorulmaz ki?​​
   Neden din öğretimi derslerine verilen değer sanat derslerine verilmez ki?​​
   Bilgi teknolojilerini öğretmeye çalışıyoruz da onları kes kopyalamak yerine neden biz üretemiyoruz ki?​​
   Yaparak yaşayarak, düşünerek, tartışarak, konuşarak, hayal ederek bir şeyler bulmalarının önünü neden açmıyoruz ki?​​
   Lise sona gelmiş bir öğrenci hangi yeteneğe sahip, bunu neden bilemiyor ki?​​
   Lise sona gelmiş bir öğrenci hangi meslek kolunda daha başarılı olabileceği okulu seçemiyor ki?​​
   Eğlenirken öğrenmeyi ne zaman başaracağız?​​
  Geleceği düşünürken geçmişten nasıl ders çıkaracağız?​​
  Vizyon sahibi gençleri ne zaman yetiştireceğiz?​​
   Kendi kültürüne yabancılaşmadan, doğduğu topraklara ihanet etmeyen gençleri ne zaman yetiştireceğiz?​​
   Okullarda öğrendiği iyi davranışları günlük hayatta uygulamalarını daha ne kadar bekleyeceğiz?​​
   Gelmişini-geçmişini bilen, atalarını inkar etmeyen, öğrendikleri ile yaşadıkları aynı olan, manevi değerleri iliklerine kadar hazmetmiş ve o değerleri pratikte uygulayan nesilleri ne zaman göreceğiz?​​
  Dünya ile entegre olmuş,​​
olaylara at gözlüğü ile bakmayan,​​
siyaset üstü,​​
ahlaki,​​
vicdani,​​
hakkaniyetli,​​
merhametli,​​
hoşgörülü,​​
atılgan,​​
pratik zekaya sahip,​​
sevecen,​​
saygılı,​​
doğruları söylemekten çekinmeyen,​​
tartışan,​​
küsmeyen,​​
kin gütmeyen,​​
fikirlerinden ötürü  korku yaşamayan vs. vs. bireyler ne zaman yetiştireceğiz? ​​
      İşte bu sorulara, doğru dürüst cevaplar bulup  ve  uygulamaya koyduğumuzda aşağıdaki slogana gerek duymayacağız.​
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gumushaneekspres.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri