Besiciler İthal Ete İsyan Ediyor

Gümüşhaneli besiciler, mevcut şartlar altında hayvancılığı bırakmak durumunda kalacaklarına dikkat çekerek bir an önce küçük ve orta ölçekli işletmeleri rahatlatacak politikaların hayata geçirilmesini talep ettiler.

Gümüşhaneli besiciler, mevcut şartlar altında hayvancılığı bırakmak durumunda kalacaklarına dikkat çekerek bir an önce küçük ve orta ölçekli işletmeleri rahatlatacak politikaların hayata geçirilmesini talep ettiler. Artan maliyetlere isyan eden Gümüşhaneli besiciler, mevcut şartlar altında hayvancılığı bırakmak durumunda kalacaklarına dikkat çekerek bir an önce küçük ve orta ölçekli işletmeleri rahatlatacak politikaların hayata geçirilmesini talep ettiler. Hükümet yetkililerinin yanı sıra yerel yöneticileri de göreve davet eden Kelkitli besici İbrahim Keleş; “Senede 300 büyükbaş hayvan elimden geçiyor.  Şu an ahırımda 80 hayvanım var. Herhangi bir çözüm üretilmezse gelecek sene sattığım hayvanları yerine koyamayacak ve besiciler olarak bizlerde üreten değil tüketen insanların arasında yer almak durumunda kalacağız” sözleri ile yaşadıkları sıkıntılara kulak verilmesini istedi. Maliyetler ile ilgili sorunların herkes tarafından bilindiğine dikkat çekerek konu ile ilgili Gümüşkoza’ya açıklamalarda bulunan Kelkitli besici İbrahim Keleş, “Besi hayvanlarımızın satışında sorunlar yaşıyoruz. Bir yıl, iki yıl peşinde koştuğumuz besi hayvanlarından para kazanamaz hale geldik. Benim niye ahırımda kestirebileceğim, kurbana verebileceğim 20 tane 30 tane hayvanım olmasın” dedi.  Kelkit gibi besicilik anlamında her türlü fiziki imkanın olduğu yerde dahi vatandaşın ithal et yemek durumunda kaldığını dile getiren Keleş, “Kelkit’te dahi herkes besi hayvanı beslemeyi bıraktı. Vatandaşlarımızın yediği etin büyük çoğunluğu ithal et. Karkas şeklinde mezbahaneye ithal kamyon kamyon et geliyor. Küçük ve orta ölçekli bizim gibi işletmelerin maliyetleri yüksek olduğu için dışarıdan gelen karkas halindeki etler tercih ediliyor. Bizler yok sayılırken kurumsal olan büyük işletmeler kollanmaya devam ediliyor” diye konuştu. Kelkit’te mezbahanede 400-500 kilogramlık yerli hayvanlar için 270 lira verildiğine vurgu yapan Keleş, “Tezgâhlarda ise kemikli et 400 lira civarında. Biz 2-3 yıl hayvana bakıyor, biz maliyeti kurtarmaya çalışıyoruz, aracılar ise emek harcamadan 130 lira kazanıyor. Üstelik sıradan hayvanları da kesmiyorlar. İlçemizde haftada sadece 30-40 tane yerli hayvan kesiliyor. Geri kalanın tamamı daha ucuz olduğu için dışardan getiriliyor. Kelkit’te böyleyse başka yerlerde nasıldır merak ediyorum” ifadelerini kullandı. Bu durumun bu şekilde devam etmesi halinde seneye besicilerin sattığı hayvanların yerine yenilerini koyamayacağına dikkat çeken Keleş, “Küçük ölçekli işletmelerin feryadının duyulması gerek artık. Uygulanacak politikaların sadece büyük işletmelere göre değil, bizlerinde hesaba katılarak gerçekleştirilmesi gerekiyor. Büyük zorluklar altında üretim yapmaya çalışan bizler yarın tüketici durumuna geçmek zorunda kalacağız. Çalışanların emeklerini, çalışmadan para kazanmak isteyenlere peşkeş çekilmesin artık” dedi.