tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

İSTANBUL’UN FETHİ

KELKİT 06.06.2023 - 22:12, Güncelleme: 08.06.2023 - 02:13
 

İSTANBUL’UN FETHİ

İstanbul, bulunduğu konumu itibariyle, tartışmasızdünyanın gözbebeği ve ”Şehirler Sultanı” olarak kabul görmüştür. Öyle ki Napolyon;” Dünya bir devlet olsa, başkenti ancak İstanbul olurdu.” diyerek bu durumu itiraf etmiştir.Bu nadide şehir, tarih boyunca birçok devlet tarafından siyasi,dini,ekonomik,ticari,kültürel,jeopolitik önemine binaen, alınmak istenmiştir.Lakin şehri çevreleyen güçlü surları, bir türlü aşılamamıştı.
İstanbul, bulunduğu konumu itibariyle, tartışmasızdünyanın gözbebeği ve ”Şehirler Sultanı” olarak kabul görmüştür. Öyle ki Napolyon;” Dünya bir devlet olsa, başkenti ancak İstanbul olurdu.” diyerek bu durumu itiraf etmiştir.Bu nadide şehir, tarih boyunca birçok devlet tarafından siyasi,dini,ekonomik,ticari,kültürel,jeopolitik önemine binaen, alınmak istenmiştir.Lakin şehri çevreleyen güçlü surları, bir türlü aşılamamıştı. Yıl1453…6 Nisan sabahı…Osmanlı’nın başında henüz 21 yaşında, ancak İstanbul’u almaya and içmiş,”Ya ben İstanbul’u alırım,Ya o beni”diyen bir hükümdar vardı.O gün, karadan ve denizden kuşatılan şehir, dört kale burcu ve  birçok tabya, yerle yeksan olmasına rağmen bir türlü düşürülememişti.Geceyi gündüze çeviren“Şahi”top atışları, durmadan surları dövüyordu.Çok kısa bir zamanda Rumeli Hisarı da yapılmış, orayada top ve asker yerleştirilmişti.Bizans,Haliç’in girişini, dev bir zincirle kapatmış olduğundan, denizden taarruz imkanı sınırlı kalmaktaydı.Kuşatma gün geçtikçe uzuyor, umutlar ise azalıyordu. Akşemseddin ise talebesine güç ve moral veriyordu. 21 Nisan…Yapılan meşverette, Sadrazam Çandarlı Halil Paşa kuşatmanın kaldırılmasının bir zaruret olduğunu ifade etti.Tartışmalar oldu, Zağanos Paşa bu teklife karşı çıktı. Nihayet genç hükümdar,kararınıverdi:”Gemiler karadan yürütülecek…”Bazı tarihçiler; Sultan Mehmet’in,Aydınoğlu Umur Bey’in Mora seferinde, gemileri karadan yürütmesinden esinlendiğini öne sürmektedir. 27 Mayıs…Büyük gün yaklaşıyordu.Ordunun bir gün istirahat etmesini emretti padişah. Abdestler alındı namazlar kılındı,oruçlar tutuldu,dualar edildi, o gün.Meşaleler ve nöbetçi ateşleri yandı, bir uçtan bir uca. Genç hükümdar beyaz atı üzerinde her zamanki gibi  teftişteydi. İmparator Konstantin de boş durmuyor,surları tamir ettiriyor,Tanrı’nın yanlarında olduğunu söyleyip, moral veriyordu askerlerine. 29 Mayıs… Son gün…Hücum planı iyi yapılmış ve tatbikine geçilmişti gün ağarmadan.Kaptan-ı derya Hamza Bey, Marmarayı tutacak,oradan saldıracak. Zağanos Paşa, Haliç üzerinden hücum edecek. Karaca Bey kuzeyden,İshak ve Mahmud Beyler güneyden harekete geçecekti. Padişah ise sağ ve sol tarafındaki Halil ve Saruca Paşalarla, Jüstinyani’nin savunduğu Topkapı ve Edirnekapı’ taarruz edecekti. Padişahın emriyle, “Allah Allah”nidalarıyla başlamıştı taarruz. En önde azaplar,sipahiler, ulufeciler… Aralıksız çalan mehter askeri galeyana getiriyordu.Bizans halkı da korkuya kapılıp o gün Ayasofya ve diğer kiliselere koşmuştu,papazlar dua ediyordu,çanlar eşliğinde. II.Mehmed son kozunu oynamış ve Yeniçerileri savaşa sokmuştu.Asıl savaş, Edirnekapı-Topkapı arasındaki surlarda cereyan etmekteydi.Topların yanında,lağımcılarında fedakarca kazdığı tünellerin patlatılmasıyla, 100 metreye varan gedikler açılmıştı surlarda. Cenevizli ünlü komutan Jüstinyani’nin, yaralanıp bir gemiyle kaçması, Bizans’ın direncini ve ümidini iyice kırmıştı.İstanbul, “Şehir düştü!, Şehir düştü!” nidalarıyla çalkalanmaya başlamıştı. Ulubatlı Hasan, surlaraüç hilalli Türk bayrağını dikerek, şehadet şerbetini içmişti. Bizans kartalı bayrağı yerlerde, İmparator Konstantin ise askerleriyle beraber ölmüştü. Yüce Peygamberimizin asırlar öncesinden müjdelediği,  kutlu fetih gerçekleşirken,”Fatih”ünvanını alan Sultan II.Mehmet,Romanos kapısından şehre girerek, Ayasofya daşükür namazını eda etti. Üç gün sonrada bizzat kendisi hutbeyi okuyarak,cuma namazını kıldırdı.Hocası Akşemseddin ile daha sonra meşhur sahabi Eyüp El-Ensari’nin kabrini bularak, orayabir türbe ve cami yaptırdı. İstanbul’un Türk-İslam beldesi olması, İslam alemini sevince boğarken, Avrupa Hiristiyan alemini yasa ve intikama sürüklemişti. Doğu Roma(Bizans) İmparatorluğu tarihe karışmış, orta çağ kapanmış, yeniçağ açılmıştı. İstanbul’un fethinin 570.yıldönümü kutlu ve mübarek olsun…                                                               Selam ve dua ile…   Murat TOK     Tarihçi-Yazar
İstanbul, bulunduğu konumu itibariyle, tartışmasızdünyanın gözbebeği ve ”Şehirler Sultanı” olarak kabul görmüştür. Öyle ki Napolyon;” Dünya bir devlet olsa, başkenti ancak İstanbul olurdu.” diyerek bu durumu itiraf etmiştir.Bu nadide şehir, tarih boyunca birçok devlet tarafından siyasi,dini,ekonomik,ticari,kültürel,jeopolitik önemine binaen, alınmak istenmiştir.Lakin şehri çevreleyen güçlü surları, bir türlü aşılamamıştı.

İstanbul, bulunduğu konumu itibariyle, tartışmasızdünyanın gözbebeği ve ”Şehirler Sultanı” olarak kabul görmüştür. Öyle ki Napolyon;” Dünya bir devlet olsa, başkenti ancak İstanbul olurdu.” diyerek bu durumu itiraf etmiştir.Bu nadide şehir, tarih boyunca birçok devlet tarafından siyasi,dini,ekonomik,ticari,kültürel,jeopolitik önemine binaen, alınmak istenmiştir.Lakin şehri çevreleyen güçlü surları, bir türlü aşılamamıştı.

Yıl1453…6 Nisan sabahı…Osmanlı’nın başında henüz 21 yaşında, ancak İstanbul’u almaya and içmiş,”Ya ben İstanbul’u alırım,Ya o beni”diyen bir hükümdar vardı.O gün, karadan ve denizden kuşatılan şehir, dört kale burcu ve  birçok tabya, yerle yeksan olmasına rağmen bir türlü düşürülememişti.Geceyi gündüze çeviren“Şahi”top atışları, durmadan surları dövüyordu.Çok kısa bir zamanda Rumeli Hisarı da yapılmış, orayada top ve asker yerleştirilmişti.Bizans,Haliç’in girişini, dev bir zincirle kapatmış olduğundan, denizden taarruz imkanı sınırlı kalmaktaydı.Kuşatma gün geçtikçe uzuyor, umutlar ise azalıyordu. Akşemseddin ise talebesine güç ve moral veriyordu.

21 Nisan…Yapılan meşverette, Sadrazam Çandarlı Halil Paşa kuşatmanın kaldırılmasının bir zaruret olduğunu ifade etti.Tartışmalar oldu, Zağanos Paşa bu teklife karşı çıktı. Nihayet genç hükümdar,kararınıverdi:”Gemiler karadan yürütülecek…”Bazı tarihçiler; Sultan Mehmet’in,Aydınoğlu Umur Bey’in Mora seferinde, gemileri karadan yürütmesinden esinlendiğini öne sürmektedir.

27 Mayıs…Büyük gün yaklaşıyordu.Ordunun bir gün istirahat etmesini emretti padişah. Abdestler alındı namazlar kılındı,oruçlar tutuldu,dualar edildi, o gün.Meşaleler ve nöbetçi ateşleri yandı, bir uçtan bir uca. Genç hükümdar beyaz atı üzerinde her zamanki gibi  teftişteydi. İmparator Konstantin de boş durmuyor,surları tamir ettiriyor,Tanrı’nın yanlarında olduğunu söyleyip, moral veriyordu askerlerine.

29 Mayıs… Son gün…Hücum planı iyi yapılmış ve tatbikine geçilmişti gün ağarmadan.Kaptan-ı derya Hamza Bey, Marmarayı tutacak,oradan saldıracak. Zağanos Paşa, Haliç üzerinden hücum edecek. Karaca Bey kuzeyden,İshak ve Mahmud Beyler güneyden harekete geçecekti. Padişah ise sağ ve sol tarafındaki Halil ve Saruca Paşalarla, Jüstinyani’nin savunduğu Topkapı ve Edirnekapı’ taarruz edecekti.

Padişahın emriyle, “Allah Allah”nidalarıyla başlamıştı taarruz. En önde azaplar,sipahiler, ulufeciler… Aralıksız çalan mehter askeri galeyana getiriyordu.Bizans halkı da korkuya kapılıp o gün Ayasofya ve diğer kiliselere koşmuştu,papazlar dua ediyordu,çanlar eşliğinde.

II.Mehmed son kozunu oynamış ve Yeniçerileri savaşa sokmuştu.Asıl savaş, Edirnekapı-Topkapı arasındaki surlarda cereyan etmekteydi.Topların yanında,lağımcılarında fedakarca kazdığı tünellerin patlatılmasıyla, 100 metreye varan gedikler açılmıştı surlarda.

Cenevizli ünlü komutan Jüstinyani’nin, yaralanıp bir gemiyle kaçması, Bizans’ın direncini ve ümidini iyice kırmıştı.İstanbul, “Şehir düştü!, Şehir düştü!” nidalarıyla çalkalanmaya başlamıştı. Ulubatlı Hasan, surlaraüç hilalli Türk bayrağını dikerek, şehadet şerbetini içmişti. Bizans kartalı bayrağı yerlerde, İmparator Konstantin ise askerleriyle beraber ölmüştü.

Yüce Peygamberimizin asırlar öncesinden müjdelediği,  kutlu fetih gerçekleşirken,”Fatih”ünvanını alan Sultan II.Mehmet,Romanos kapısından şehre girerek, Ayasofya daşükür namazını eda etti. Üç gün sonrada bizzat kendisi hutbeyi okuyarak,cuma namazını kıldırdı.Hocası Akşemseddin ile daha sonra meşhur sahabi Eyüp El-Ensari’nin kabrini bularak, orayabir türbe ve cami yaptırdı.

İstanbul’un Türk-İslam beldesi olması, İslam alemini sevince boğarken, Avrupa Hiristiyan alemini yasa ve intikama sürüklemişti. Doğu Roma(Bizans) İmparatorluğu tarihe karışmış, orta çağ kapanmış, yeniçağ açılmıştı.

İstanbul’un fethinin 570.yıldönümü kutlu ve mübarek olsun…                                                               Selam ve dua ile…

 

Murat TOK

    Tarihçi-Yazar

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gumushaneekspres.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri